En iyi oyunlar dendiğinde herkesin aklına farklı başlıklar gelir. Kimi grafiklere, kimi hikâyeye, kimi de oynanışa önem verir. Ancak genel kabul gören “best games” kategorilerinde, tüm bu özelliklerin bir araya geldiği yapımlar yer alır. Hem teknik açıdan kusursuz olmalı, hem de oyuncuya unutulmaz bir deneyim sunmalıdır. Bu bağlamda PlayStation oyunları, uzun yıllardır “en iyi” listelerinin değişmez parçaları arasında yer alır.

PlayStation platformunda çıkan oyunların başarısı tesadüf değildir. Sony, konsol mimarisini oyunlara özel optimize ederek geliştiricilere geniş imkânlar sunar. Bu sayede sinematik anlatıma sahip, yüksek deneme bonusu veren siteler bütçeli oyunlar ortaya çıkar. The Last of Us, Uncharted, Bloodborne gibi yapımlar bu tarzın en başarılı örnekleri arasında yer alır. Oyunseverler bu başlıklarda yalnızca oynamaz, aynı zamanda hikâyeye tanıklık eder.

PSP oyunları ise bu başarıyı taşınabilir formatta sunmayı başardı. Kısıtlı donanıma rağmen PSP, kullanıcılarına konsol kalitesinde oyun deneyimi sundu. Özellikle God of War: Chains of Olympus ve Crisis Core: Final Fantasy VII, bu platformun sınırlarını zorlayan başyapıtlardı. Oyun dünyasında bu yapımlar hâlâ konuşulur, çünkü mobil olmasına rağmen derinlikli hikâyeler ve kaliteli oynanış barındırıyordu.

Sonuç olarak, en iyi oyunları belirlemek yalnızca grafik ya da popülerlik ile ilgili değildir. Kalıcılık, tekrar oynanabilirlik, duygusal bağ ve teknik başarı, bu unvanı kazandıran en önemli etkenlerdir. Gerek PlayStation oyunları, gerekse PSP oyunları, bu başarıyı pek çok kez yakalayarak “best games” kavramını yeniden tanımlamıştır.